İlkini geçen sene gerçekleştirdiğimiz Siber Güvenlik Yaz kampını bu sene TÜBİTAK’ın desteğiyle cok daha profesyonelce ve geniş katılımlı olarak 2-8 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirdik. Önümüzdeki sene destek bulabilirsek sadece yaz kampı değil, yılda iki kere ve ve farklı yaş/eğitim grupları için gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
İlk aşamada Lise öğrencileri için siber güvenlik kampı ve yine motivasyonumuz yeterli olursa kamu çalışanları için siber güvenlik kampı planlarımız arasında ama artık bu konularda eskisi kadar mesai harcayamadığımı üzülerek belirtmek isterim.
Eskiden maaşlı bir işte çalıştığımdan dolayı mesai harici tüm zamanımı bu tip gönüllü işler için harcayabilirken şimdi mesai kavramının olmadığı bir iş yaşamım var ve maalesef cok istesem de yeteri kadar vakit ayıramıyorum.
Bu konuda artık iş sağda solda siber güvenlik kelimelerini ağzından düşürmeyen değerli büyüklerimize ve sektör uzmanlarımıza düşüyor. Elini taşın altına koyabilecek, somut katkı denildiğine o da ne ola ki demeyecek kişilere ihtiyacımız var.
Vaaay be ne güzel! Özellikle takip ediyorum bu yazıyı ve kim bilir kaç kişi okudu ama bir Allah’ın kulu yorum bile yapmadı. Belki de hep bu yüzden kaybediyoruz. Bırakınız ellerini taşın altına koymayı elleri bile sürmüyorlar bizim “uzmanlarımız” ve büyüklerimiz (Birkaç kişi dışında). Sonra “biz de o veya bu niye yok?” diyorlar. Ya da “bizden niye böyle adam çıkmaz” diyorlar. Unutmasınlar bizim gençlerimiz yeteneksiz ve gerizekalı değil. Çoğundan haberimiz yok. Yeteneklerinden haberimiz yok. Bunun gibi takdir ettiğim işleriniz olmasa belkide hiçbirinden haberimiz de olmayacak. Ancak bunları hep beraber çıkar gözetmeden büyütmemiz lazım. Yetenekleri olan insanlara fırsatlar vermeliyiz. Vermeliyiz ki geleceğimiz olsun. Vermeliyiz ki gelecekte olalım. Gençlerle ilgili her konuda çok diyemem ama naçizane elimden geldiğince her türlü desteği veririm. Gerek görülürse irtibata geçersiniz. Bir şeylere katkım olmasını can-ı gönülden isterim.
Saygılarımla.