Güvenlik Röportajları #28 “Zemana”

Güvenlik kahvesinin bu haftaki konuğu Zemana. Kendileri  ile hem kendileri hakkında hem de güvenlik dünyası hakkında konuştuk.

1)Kısaca firmanızdan/ekibinizden bahsedebilir misiniz?

Zemana Ltd, merkezi İstanbul-Türkiye’de olan, online tehditlere karşı, kullanıcıları korumak için çözümler üreten, global internet güvenlik firmasıdır.

Zemana ürettiği proaktif güvenlik çözümleri ile başta e-ticaret ve e-bankacılık bilgileri olmak üzere, elektronik kimlik ve işlem hırsızlığına karşı en etkin korumayı sağlar.

Ekibimizde Türk ve yabancı, alanında profesyonelleşmiş kişiler görev almaktadır.

2)Güvenlik işine nasıl bulaştınız?

Henüz Türkiye, yerli üretim güvenlik ürünleri ile dünya pazarına girmemişti. Romanya’dan “Bitdefender” , Slovakya’dan “ESET”, Rusya’dan “Kaspersky” varken neden Türkiye’den “Zemana” olmasın dedik ve bu konuda adımlarımızı atmaya başladık.

Öncelikle üniversite yıllarında kendi çabalarımızla bireysel olarak başlattığımız güvenlik projelerimizi 3 yıl boyunca ARGE olarak geliştirdik ve yine üniversite yıllarından tanıdığımız, Antivirüs firmalarında çalışmaya başlamış arkadaşlarımızı kendi firmamıza transfer ettik. Böylece uluslararası arenadaki serüvenimiz başlamış oldu.

3)Türkiye’de bilgi güvenliği konusunu değerlendirebilir misiniz?

Türk milleti olarak; her işte olduğu gibi güvenlikte de, bize birşey olmaz noktasından hareket ediyoruz. Güvenlik programlarına ödenecek para fuzuli kabul ediliyor. Kullanıcılar, taki başlarına kötü bir şey gelene kadar, hiçbir önlem almıyor.

Kurumlar ise kendi sunucularının güvenliğine çok fazla önem verirken, kullanıcılarının güvenliğine önem vermiyorlar. Örneğin Türkiye’deki bir bankanın sunucusu hack etmek Amerika’daki bir bankanın sunucusunu hack etmekten çok daha zor olabilir ama zincirin diğer halkası olan kullanıcılarını hack etmek de bir okadar kolay oluyor çünkü tüm güvenlik yatırımı kurum içi yapılıyor.

Bu duruma son vermek için, güvenliğin önemi çok iyi anlatılmalı ve güvenlik bilinci yaratılmalıdır. Bu doğrultuda, devlet ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek, güvenlik bilincini yaymak için ortak akıl oluşturmalıdır.

4)Türkiye’de yerli güvenlik yazılımı üretimi için görüş ve önerileriniz nelerdir?

Global dünyada yaşadığımız bilinciyle, üretilecek Türk menşeli güvenlik ürünlerinin, tüm dünyada satabilecek kalitede olması gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda, üniversitelerimizin ilgili bölümlerinde, kalıplaşmış standart eğitimin yanında daha ileri seviyede ve yaşadığımız teknolojilere paralel, kaliteli eğitim verilmeli. Buralardan mezun olacak gençler için teşvik edici uygulamalar devreye sokulmalı. Verilecek teşvikler; büyük firmalardan ziyade, bu işe ilgi duyan gençlere hitap etmeli ve teşvik prosedürlerinin de herkesçe yerine getirilebilecek basitlikte olması gerekmektedir. Aksi takdirde, teşvikler bir işe yaramaz ve bu işe ilgi duyan cevherler ortaya çıkartılamaz. Kısacası devlet teşviklerini uygularken pozitif ayrımcılık yapmalıdır.

Şonuç olarak, kaliteli ve dünya standartlarında olmayan yerli üretimin ülkemize hiçbir faydası olmayacaktır.

5)Türkiye’de bilgi güvenliği konusunu daha ileri seviyeye taşımak için önerileriniz nelerdir?

İlk önce, toplumda güvenlik bilinci oluşturacak yayınların çoğaltılması ve toplum önderlerinin bu konuda daha fazla rol alması sağlanmalıdır. Örneğin; sigaranın zararları, kanserden korunma yolları devlet desteği ile nasıl anlatılıyorsa; bu denli gelişen ve büyüyen internet çağında da sanal güvenlik ile ilgili yayınların yapılması gerekir.

6)Türkiye’de siber güvenlik ile ilgili bir kurumum ihtiyacına inanıyor musunuz?

Bu tür kuruluşların varlığı bile önemlidir. Şu an için yeterli olmasa bile, devlet desteği ile kurulan veya sivil toplum kuruluşlarının ortaya çıkardıkları kuruluşlar önemlidir.

7)Bu işe yeni başlayanlara neler önerirsiniz?

Herşeyden önce ileri seviyede İngilizce öğrenmelerini ve Internette Türkçe kaynağa bağlı kalmadan devamlı araştırmalarını.

8)Sizce 2015 yılında bilgi güvenliği dünyası hangi konuları konuşuyor olacak?

İnternet üzerinden kimlik bilgilerinin kullanılması yaygınlaşacak ve buna paralel olarak bu bilgilere yönelik saldırılar da her geçen gün artacaktır.

Bu doğrultuda, Ipv4 ve Ipv6 protokolleri tamamen kaldıracak ve yerine aynı telefon numaralarında olduğu gibi IP adreslerini de, kişilerin gerçek kimliği ile eşleştiren bir zorunlu IP protokolü oluşturulacak, aksi taktirde cyber saldırılarının mutasyonuna bakıldığında bunların önüne geçmek yazılım yada donanım ile sağlamak mümkün olamayacak.

9)Güvenlik sertifikaları konusuna ne düşünüyorsunuz?

Günümüzde alınan güvenlik sertifikaları, bilhassa da ülkemizde bu sertifikaları veren kuruluşların bunu ranta dönüştürdüğünü görüyoruz. Belli bir süre sertifika programlarına katılan herkese bu sertifikalar kolaylıkla verilmektedir. Bundan dolayı alınan sertifikalar, etiketten öteye geçememektedir.

Gerçekten bu işe ilgi duyanların, sertifikalardan ziyade, bu işe odaklanmaları, çok çalışmaları ve trendleri yakından takip edip bilgilerini güncel tutarak kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Orneğin biz personel alımlarımızda kesinlikle diploma yada sertifika sormuyoruz sadece istediğimiz konuları bilip bilmemesi ile ilgileniyoruz, yabancı firmalarda da bu böyle ancak ne yazık ki Türkiye’de iş bulmak için bu etiket , mülakat için bir vize.

10)Karşılaştığınız en ciddi/kritik güvenlik problemi nedir?

Kendi kontrolümüzde olmayan ve kullanmak zorunda olduğumuz servisler. ISP gibi.

11)Bilgi güvenliğiyle ilgili en son okuduğunuz kitap hangisidir? Hangi kitap/kitalpların okunmasını tavsiye edersiniz?

Securing Business Information, Intel press.

12)Bilgi güvenliği dünyasındaki kahramanınız(örnek aldığınız kişi) kimdir? Hangi özelliğinden dolayı

Biz yaptığımız işi en iyi şekilde ve dünya standartlarında yapmaya çalışıyoruz. Bu işi iyi yapanları takdir edip yakından takip ediyoruz.

Örneğin; Eugene Kaspersky ve Mark Shuttleworth

13)Güvenlik dünyasında en fazla kullandığınız yazılım hangisi?

PE editorler ve Network sniffing araçları.

14)Bilgi güvenliğiyle ilgili hangi blog/sitelerin takibini önerirsiniz?

http://blog.metasploit.com/

http://blog.lifeoverip.net/

http://blogs.securiteam.com/

http://www.rootkit.com/

http://news.cnet.com/security/

http://www.zdnet.com/blog/security

http://www.offensive-security.com/

http://www.osronline.com/

15)Tekrar seçme şansınız olsaydı yine bilgi güvenliği alanını seçer miydiniz?

İnsan yapacağı işi şeçmekten ziyade, istediği, severek yapabileceği işi yapmalıdır. Bizde güvenlik işini severek, isteyerek yaptığımiz için, her zaman bu işi yapardık diye düşünüyoruz.

This entry was posted in Röportajlar and tagged , , . Bookmark the permalink.

1 Response to Güvenlik Röportajları #28 “Zemana”

  1. Ali says:

    Bugün japon pazarına açıldıkları ile ilgili bir rss okucumda yazı okudum.Zemana işi biliyor 🙂 Başarılar onlara.Hocam Ctf var mı bu sene 🙂

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

nineteen + twelve =